Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Birleşmiş Milletler Genel Merkezi’nde düzenlenen Dördüncü Dünya Kadın Konferansı’nın 30. Yıl Dönümüne İlişkin Genel Kurul Üst Düzey Toplantısı’na katıldı. Burada yaptığı konuşmada, uluslararası toplumun, kadınların barış süreçleri, iklim eylemleri ve dijital dönüşüme etkin şekilde katılımını sağlayacak yeni mekanizmalar geliştirmesi gerektiğini vurguladı.
Türkiye olarak kadının güçlenmesini sürdürülebilir kalkınmanın temel unsuru olarak gördüklerini ifade eden Göktaş, “Güçlü ve kararlı kadınlarla sürdürülebilir kalkınma mümkündür. Kadın hakları alanında geliştirdiğimiz politikaları hem ülkemizde yaygınlaştırıyor hem de uluslararası alanda tanıtıyoruz. Kadınların hayatın her alanında daha aktif rol almasını sağlayacak her türlü girişimi desteklemeye devam edeceğiz.” dedi.
Bakan, konuşmasında Pekin Deklarasyonu ve Eylem Platformu’nu hatırlatarak, “Bu belgeler, toplumlarda eşitlik, adalet ve barışın ancak kadınların güçlendirilmesiyle sağlanabileceğini bize gösteriyor. Son 30 yılda kadınların sosyal ve ekonomik hayata katılımı konusunda önemli ilerlemeler kaydedildi, ancak bazı zorluklar hâlâ devam ediyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Kadınların Barış Süreçlerine Katılımı Önemli
Göktaş, tüm krizlerden en fazla kadınlar ve çocukların etkilendiğine dikkati çekerek, “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın da belirttiği gibi, 21. yüzyıl giderek krizler çağına dönüşüyor. Bu krizlerden en ağır şekilde etkilenenler kadınlar ve kız çocuklarıdır. Bugün Gazze’de yaşanan insani kriz bunun en somut örneklerinden biridir. Barışı ertelemek daha fazla ölüm ve yıkım demektir. Bu nedenle kadınların barış süreçlerine aktif katılımı teşvik edilmelidir.” ifadelerini kullandı.
Tüm ülkeleri Gazze’deki insani krizi sona erdirmek ve kadın ile çocukların yaşam hakkını korumak için acil önlemler almaya çağırdı.
Kadınların Güçlenmesi İçin Somut Adımlar
Türkiye’nin sosyal politikalarını kadının güçlenmesi temelinde şekillendirdiğini belirten Göktaş, kadınların ve kız çocuklarının güçlenmesini desteklemek amacıyla yasal ve kurumsal çerçeveyi güçlendirdiklerini aktardı. Kadınların Güçlendirilmesi Strateji Belgesi ve Eylem Planı ile sosyal hizmet ağları, ekonomik teşvikler ve eşitlik odaklı bütçeleme gibi uygulamaların bu çabaların somut örnekleri olduğunu vurguladı.
Ayrıca, temiz enerji ve yeşil teknolojiler alanında kadın girişimciler ve kooperatifleri desteklediklerini, kadınların dijital ve finansal okuryazarlık becerilerini geliştirmeye yönelik çalışmalar yaptıklarını ifade etti. Doğum sonrası yarı zamanlı çalışma hakkı ve iş yerlerinde zorunlu çocuk bakım hizmetleri gibi uygulamalarla kadınların iş ve aile yaşamını dengeleyebildiğini belirtti. Kadına yönelik şiddetle mücadelede sıfır tolerans ilkesine bağlı olarak çalışmaların sürdüğünü aktardı.
Yeni Tehditlere Karşı Önlemler
Dijital ve teknoloji destekli şiddet gibi yeni tehditlere karşı Beşinci Ulusal Eylem Planı üzerinde çalıştıklarını dile getiren Göktaş, kadına yönelik şiddetle mücadele kapsamında önleyici, koruyucu ve destekleyici tüm mekanizmaları güçlendirdiklerini söyledi.
“Uluslararası toplum, kadınların barış süreçlerine, iklim eylemine ve dijital dönüşüme etkin katılımını sağlamak için yeni mekanizmalar geliştirmelidir. Türkiye, bu konuda üzerine düşeni yapmaya kararlıdır ve BM başta olmak üzere uluslararası forumlarda çalışmalarını sürdürecektir. Kadınların potansiyelini ortaya çıkaran ve daha adil, müreffeh toplumlar inşa etmeye katkı sağlayan her türlü girişimi desteklemeye hazırız.” diye konuştu.