AK Parti İstanbul 6’ncı Olağan İl Kongresi Ataköy Sinan Erdem Spor Salonu’nda gerçekleştiriliyor. AK Parti'nin seçim manifestosunu açıklayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Önümüze çıkarılan bütün zorluklar, bölgesel bir güç olan ülkemizin küresel güce dönüşmesini engellemek içindir. Türkiye güçlendikçe sadece ‘dünya 5'ten büyük’ diye haykırmakla kalmayacak, dünyanın 5’ten büyük olduğu dosta düşmana gösterecek. Ülkemizin birliğine kasteden terör örgütleri ile her alanda mücadelemizi sürdüreceğiz. Şahlanışımızın en önemli ayaklarından biri de terör örgütlerini bütünü ile yok etmek, onları tarihin çöplüğüne yollamaktır. Bu can bu bedende olduğu müddetçe terör örgütlerine dünyayı dar etmekten asla vazgeçmeyeceğiz. Terörle mücadelemiz istiklal mücadelemizin bir cüzüdür. Türkiye yeni dönemde sınırlarını terör örgütlerinden temizlemek için Zeytin Dalı gibi harekatlarına yenilerini ekleyecektir. Güney sınırımızda oluşturulmaya çalışılan terör koridorunu perişan ettik. Afrin’de destan yazan Mehmetçiğimiz yeni görevlere de hazırdır. Sincar ve Kandil’e kadar tek bir terörist bırakmayana kadar operasyonlarımız devam edecektir" dedi.
"24 Haziran sonrasında da adaletin kurumsal yapısını güçlendirecek"
24 Haziran sonrası adaletin kurumsal yapısının güçleneceğini ifade eden Erdoğan, "AK Parti özgürlükler partisidir, öyle olmaya devam edecektir. Milletimizin refahını sağlamak ne kadar önemliyse, din ve vicdan özgürlüğü önündeki engelleri kaldırmak da o kadar önemlidir. Irkçı, yabancı düşmanı, bölücü olmayan tüm fikirlerin özgürce ifade edilmesi, yayılması, propagandasının yapılması devletimizin güvencesi altındadır. Oylarınızı, milli iradenizi nasıl emanet bildiysek, bireysel özgürlükleriniz de emanetimizdir. 15 Temmuz gecesi canından vazgeçen milletin özgürlüklerini kısıtlamaya kalkmak da, milletin buna razı geleceğini düşünmek de akla uygun değildir. Zalime duyduğumuz öfke de, mazluma duyduğumuz şefkat de adalete olan bağlılığımızdandır. 24 Haziran sonrasında da adaletin kurumsal yapısını güçlendirecek, özellikle sosyal adaletin tesisi önceliğimiz olacak. Ekonomide, devlet hizmetlerinde ve tüm alanlarda adaletin tesisi siyasetimizin amacını oluşturmaya devam edecektir. Adalet bizim medeniyetimizin kurucu ilkesidir. Adalet güneşinin doğacağı ilk yer idarecinin kalbidir. Devletin mülkün nizamın sosyal barışın temeli adalettir. Onun için insanı yaşat ki devlet yaşasın inancımızı şiar edindik” dedi.
"Kadına şiddet, istismar, taciz insanlığa karşı işlenmiş büyük suçlardır. Bu ayıbı ülkemizden silene kadar mücadeleye devam edeceğiz"
"Kendini ötelenmiş hisseden, hakkını alamadığını düşünen herkese devletin adaletli kolları sonuna kadar açıktır" diyen Erdoğan, "Milletimizin huzuruna, birliğine düşmanlık etmeyenler, bizimle aynı rüyayı görmeseler de aynı derecede değerlidir. Bu zamana kadar yanımızda olmayanlara da diyorum ki milletimiz bir bütündür. Her bir vatandaşımızın iradesi değerlidir. Birimiz özgür olmadıkça diğerlerimiz de özgür olamaz. Birimiz kendini huzurlu hissetmedikçe diğerlerimiz de kendisini huzurlu hissedemez. Onun için helalleşme, balkon konuşması, empati, beyaz sayfa açmak gibi kavramları Türk siyasetine biz işler hale getirdik. Onun için ‘gel ne olursan ol yine gel’ dedik. Önümüzdeki dönemde bu temel ilkeye çok daha sıkı sarılacağız. Tek bir vatandaşımızın dahi adalet dairesi dışında kalmaması için her türlü çabayı göstereceğiz. Ülkemizin küresel boyutta iddia sahibi olmasının arkasındaki en önemli güçlerden biri de toplumsal yapımızın zenginliğidir. Siyasi, dini, etnik farklılıklarımız ayrışma değil hayatın renkleri olarak gören herkesle bu yolda birlikte yürümeye hazırız. Kadına şiddet, istismar, taciz insanlığa karşı işlenmiş büyük suçlardır. Bu ayıbı ülkemizden silene kadar mücadeleye devam edeceğiz. Kadına karşı her türlü cahiliye adetini ayaklarımızın altına aldık, alacağız" ifadelerini kullandı.
"Gelin cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini sizlerle hayata geçirelim"
Gençlere seslenen Erdoğan, "Size dikte etmeyeceğiz, sizi kalıplara sokmaya çalışmayacağız. Sadece sizinle beraber çalışacağız. Size daha fazla alan açacağız. Doğruyu sizinle beraber tartışıp hayata geçireceğiz. Yanlışları sizinle tespit edip düzelteceğiz. İstihdamımız sizinle büyüyecek, vizyonumuz sizinle genişleyecek. Adalet sizinle yükselecek. Eğitim öğretim sistemimizi sizin beklentilerinizi karşılayacak şekilde geliştireceğiz. Hiçbir terör örgütünün ağına düşmenize izin vermeyeceğiz. Eğitim öğrenim hayatınızın ardında edindiğiniz bilgi birikimleri iş hayatına aktarmanızı sağlamak için gereken adımları birlikte atacağız. Farklı lisanlar, güncel gelişmeler, ileri teknolojilerle birlikte elbette dünyayı daha iyi tanıyacaksınız. Bunun yanında medeniyetinizi, kültürünüzü de en iyi şekilde öğreneceksiniz. Kökleri kurumuş bir ağacın uzun süre ayakla kalamayacağı gibi, geçmişi ile bağları kopmuş bir toplum da yıkılmaya mahkumdur. Avrupa’yı da Amerika’yı da bütün dünyayı bilmeniz, bir o kadar da kendi milli duruşunuzla hareket etmeniz için size destek olacağız. Tarihinizi öğrendikçe vizyonunuzun geliştiğini göreceksiniz. Gelin cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini sizlerle hayata geçirelim" dedi.
"Cumhur ittifakı, bu birlik ve beraberlik anlayışının siyasete yansımasıdır"
Türkiye'nin birlik ve beraberliğini bozmaya çalışanların başarılı olamayacaklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yapılacak çok işimiz var. Bizi yolumuzdan döndürmeye çalışanlar hiç bitmeyecek. Bizim de birliğimiz sürecek. Cumhur ittifakı, bu birlik ve beraberlik anlayışının siyasete yansımasıdır. Yeri ve milli anlayışın Türkiye’nin bekası için seferber olmasının adıdır. Türkiye’nin yeni hükümet sistemi ile şahlanışıdır. Bu yolda yapmamız gerekenler birliğimizden taviz vermemektir. Milletimize kastedenlere bir kez daha haykırıyoruz. Başaramayacaksınız. Milletimizin dirliğini, birliğini bozamayacaksınız. Devletimiz hep payidar kalacak. Bu ülkeye diz çöktüremeyecekler, bu halka boyunduruk vuramayacaklar. Bizi hedeflerimizden vazgeçiremeyecekler. Bütün bunlar için önümüzde yeni bir yarış var. O da 24 Haziran seçimleridir. 15 Temmuz’da olduğu gibi bağımsızlığımızı canımız pahasına koruyacağız. Bin yıllık yolculuğumuz binlerce yıl akıp gidecek. İşte bunlar için tarihin önünde Allah’a and olsun ki davamızı 2023, 2053, 2071’e taşıyacağız. Hep birlikte tekrar edelim. Yemin olsun yolumuzdan dönmeyiz. Yemin olsun hedeflerimizden vazgeçmeyiz. Yemin olsun kardeşliğimize halel getirmeyiz. Rabbim davamızı, birliğimizi, ahdimizi aziz, yolumuzu açık eylesin" diye konuştu.
"Yeni bir düzen inşa etmek zahmetlidir, eski düzenden beslenenler değişime düşman olurlar"
Bürokratik oligarşinin hakimiyetine son verdiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Erdem, irade ve cesaretle Türkiye’yi şahlandırdık. Davamız bu ülkeye hizmet davasıdır. Ülkemiz büyüdükçe, kalkındıkça, milli egemenliğimizi perçinledik. Milli gelirimizi 3.5 kat arttırdığımızda ihracatımızı 5 katına çıkarttığımızda, enflasyonu tek haneli rakamlara düşürdüğümüzde Türkiyemizin hem kalkınmasına, hem özgürleşmesine hizmet etmiş olduk. Yerli ve milli siyaset budur. Milli olmak faize giden parayı yatırım ve sosyal yardımlar yoluyla millete aktarmak demektir. Yerli olmak Türkiye’yi 5 Cent'e muhtaç halde IMF kapısında bekletmemek, savunma sanayinde dışa bağımlı olmamak demektir. 16 yıldır devlet millet kaynaşması gelişti. Devlet milletin emrine girdi. Bürokratik oligarşinin hakimiyetine son verdik. Sosyal restorasyonla kardeşliğimizi yücelttik. Anayasal değişikliklerle sistemimizi demokratikleştirdik. Zihniyet dönüşümünü tamamladık, şimdi kurumsal dönüşümü tamamlama zamanıdır. Yeni bir düzen inşa etmek zahmetlidir. Eski düzenden beslenenler değişime düşman olurlar. 16 yıllık diriliş döneminde büyük engellerle karşılaşsak da hayal edilmesi imkansız olanı başardık. Demokrasiden ekonomiye kadar her adımı milletimizin arayışının bir parçası olarak gördük. Yerli ve milli olanı evrensel insanlık birikimi ile modern demokratik siyasetin birikimleri ile harmanladık. Ülkemizin değişen ihtiyaçlarına ve değişen dünyaya duyarsız kalmadık. Bunları yaparken tecrübe kazandık. Buna karşı kuruluş hedeflerimizden hiç sapmadık. Bu milletimizle özellikle bize ayrı bir güç verdi. Milletimizle hep dertleştik. Milletimize afra tafra yapmadık. Hep milletimize hesap verdik. Kapalı kapılar ardında pazarlıklar yapmak yerine herkesin gözü önünde biz muhasebe yaptık. Milletimize olan sevgimizi gereği olan bu siyaset tarzımızı sürdürmekte kararlıyız" şeklinde konuştu.
"Bölgemizde Türkiye'ye rağmen, Türkiye'nin menfaatlerine aykırı adımlar atmak mümkün değildir"
"Bu kadim coğrafya ne acıdır ki vekalet savaşlarının arenası haline geldi" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Zor bir coğrafyada, risk ve tehditlerle dolu bir bölgede, büyük değişimlere gebe bir zaman diliminde yaşıyoruz. Osmanlı'nın yıkılışından sonra bölgemizin bağrına düşen ateş yeniden harlandı ve yeni bir yangına dönüştü. Küresel şer odaklarının sömürge politikaları bölgemizi terörizmin, radikalizmin kuşatması altında soktu. Halkından kopuk yönetimler, geri kalmışlık, etnik ayrımcılık bölgemizi kaosa sürükledi. Bu kadim coğrafya ne acıdır ki vekalet savaşlarının arenası haline geldi. Hamdolsun Türkiye sahip olduğu güçlü devleti, büyüyen ekonomisi ve milli seferberlik ruhu sayesinde bu ateş denizinde bir istikrar adası oldu. Küresel şer odakları bölgemize terörizm ve ayrılıkçı ideolojikler zerk etmeye çalışırken Türkiye barış, huzur ve güven getirmek için gayret gösterdi. Son yıllarda güvenliği ve refahı tüm bölgemize yaymaya, çok güzlü adımlar atmaya çalıştık. Hem kendi geleceğimizi, hem dostlarımızın geleceğini güvence altına alma yolunda tarihi mesafeler katettik. Artık bölgemizde Türkiye'ye rağmen, Türkiye'nin menfaatlerine aykırı adımlar atmak mümkün değildir. Artık coğrafyamızda Türkiye'nin güçlü iradesine rağmen kirli oyunlar kurumak, sınırlar tanzim etmek mümkün değildir. Önümüzde yeni bir dünya var. Bu dünyada uluslararası alanda mücadelelerin daha da sertleştiğini görüyoruz. Devletler artık tepkisel ve dışlayıcı hareketler tarafından ele geçirilme tehdidi ile karşı karşıya. Milli menfaatler ve milli güvenlik kaygıları ön plana çıkıyor. Artık 1990'ların tek kutuplu dünyasında değiliz. Batıda fanatizm, kültürel ırkçılık ve İslam düşmanlığı büyüyor ve Avrupa'nın üzerinde yükseldiği değerleri tehdit ediyor. İslam dünyası ortasında bir ur gibi ortaya çıkan DEAŞ terör örgütü Ortadoğu'da daha çok parçalanmaya ortam hazırlıyor. Buna karşılık küresel alanda yeni güç merkezleri oluşuyor. Bu süreç uluslararası aktörler için yeni fırsatları da beraberinde getiriyor. Türkiye tüm muhatapları ile azami müştereklerde işbirliği yapmak suretiyle bu yeni dünyada kendine onurlu bir yer elde etmenin mücadelesini veriyor. Türkiye siyasi, askeri ve ekonomik gücü ile küresel bir aktör haline geliyor. Ülkemizin mevcut potansiyeli batı ile doğu ile kuzey ile güney ile aynı anda ilişki kurabilmesinin yolunu açıyor. Bizim için esas olan milli güvenliğimiz, huzurumuz ve hedeflerimiz. Bunların sadece kendimiz için değil, tüm dostlarımız için istiyoruz. Arkamızda yüz milyonlarca kardeşimizin duasını alarak küresel zeminde irade sahibi, söz sahibi güçlü bir ülkeye dönüşüyoruz" ifadelerini kullandı.
"Demokrasi standartlarını yükselten Türkiye dünyaya açıldıkça bölgesel bir güç haline geldi"
Türkiye'nin büyüklüğüne ve ihtiyaçlarına uygun olarak aktif bir dış politika izlediklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye 16 yıl önce AB kapısında bekleyen ama pazarlık şansı olmayan bir ülke idi. Dünya siyasetiyle ilişkisi kendi eliyle kurulmamıştı. Tek bir yöne bakan, statükocu, içine kapanmış bir Türkiye vardı. Çok parçalı koalisyonlar Türkiye'nin vizyonunu daraltmıştı. Demokrasi standartlarını yükselten Türkiye dünyaya açıldıkça bölgesel bir güç haline geldi. Ülkemiz AB ile katılım müzakerelerini başlattı. Türk dünyasından Ortadoğu'ya kadar her bölge ile yakın işbirliği geliştirdi. Kendimizi hiçbir zaman herhangi bir kampa muhtaç hissetmedik. Ülkemizin büyüklüğüne, ihtiyaçlarına uygun olarak aktif bir dış politika takip ettik. Demokrasimizin standartlarını insan hak ve hürriyetlerini geliştirme konusunda şartlar ne olursa olsun kararlı davrandık. İnsani kalkınma, terörle ve uyuşturucu ile mücadele gibi uluslararası iş birliği gerektiren konularda müttefiklerimize yan yana olmaktan mutluluk duyduk" diye konuştu.
"AB'ye tam üyelik hedefinden asla vazgeçmedik"
Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerine şöyle devam etti: "Son zamanlarda muhataplarımızda aynı kararlılığı görmesek de AB'ye tam üyelik hedefinden asla vazgeçmedik. Batılı muhataplarımız bize karşı çifte standart uyguladıklarında, terör örgütlerini desteklediklerinde bunu yüzlerine açıkça ifade etmekten de çekinmedik. Kendi politikalarımızı kararlılıkla uygulamak durumundaydık. Neticede siyasi engellemelere, çifte standartlara ve ayrımcılığa karşı menfaatlerimizden taviz vermedik. Dün olduğu gibi bugün de demokrasiden, özgürlükten yanayız. Yarın da öyle olacağız. Ancak biz aynı zamanda güçlü olmaktan, bağımsız olmaktan da yanayız. Bunların birbirinin alternatifi değil, tamamlayıcısı olarak görüyoruz. Biz milletin egemen olduğu tam bağımsız ve müreffeh Türkiye istiyoruz."
Yeni bir yolun başlangıcında durulduğunu belirten Erdoğan, "Şimdi yeni bir yolun başlangıcındayız. İşlenecek bereketli topraklarımız, yetiştirilecek yavrularımız var. Açılacak yeni hastanelerimiz, kurulacak yeni fabrikalarımız var. Kol kanat gerilecek mazlum vatandaşlarımız var. Her türlü ayrımcılıkla mücadele ederek önlerini açtığımız çalışma hayatında görev bekleyen kadınlarımız var. Hayatının her alanında engelleri kaldırdığımız engellilerimiz var. Ülkemizin üretim yükünü üstlenen sanayicimize, ihracatçımıza verecek daha çok desteğimiz var. Günün ilk ışıkları ile evinden çıkıp rızkını kazanan işçi kardeşlerimizin hayatını kolaylaştırmak için atılacak daha çok adımımız var. Geleceğe umutla bakan gençlerimiz var. Birlikte yürüyecek daha çok yolumuz var. Aşkımız, sevdamız, yarınımız, vatanımız var. Hep birlikte kucaklayacağımız aydınlık bir geleceğimiz var" dedi.
"24 Haziran seçimleri, yasamayı daha itibarlı, yürütmeyi, yargıyı daha bağımsız hale getirecek"
Yeni sistemde demokrasinin daha fazla kurumsallaşacağını ve bunun özgürlüklerin garantisi olacağını vurgulayan Erdoğan, "24 Haziran seçimleri Türkiye için bir milat olacak. Seçimlerin ardından Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile şahlanış ve yeniden yükseliş idealimiz harekete geçecek. Yasamayı daha itibarlı, yürütmeyi, yargıyı daha bağımsız hale getirecek. Tam kuvvetler ayrılığı ile meclis yasa yapmaya ve hükümeti denetlemeye, yargı da bağımsız biçimde adaletin tecellisine odaklanacak. Milli irade siyasetin merkezine yerleşeceği için demokrasi eksiksiz işleyecek. Demokrasinin daha fazla kurumsallaşması ise özgürlüklerin garantisi olacak. Yeni sistemde yönetimde söz sahibi olmanın tek yolu seçimlerden geçecek. Vesayet sistemi ve bürokratik oligarşi son bulacak, istikrar kalıcı hale gelecek. Hızlı karar ile ekonomik büyüme ivme kazanacak. Türkiye 2023, 2053 ve 2071 hedeflerine daha emin adımlarla yürüyecek. Milli gelir artacağı ve tabana yayılacağı için gelir grupları arasında makas kapanacak. Ekonomik kalkınma yolunda taş üstüne taş koyan herkes başımızın tacı olmaya devam edecek. Yatırımcısından esnafına ülke ekonomisine katkıda bulunan kim varsa bizi yanında bulacak. Dünyadaki korumacı ekonomi dalgasına rağmen Türkiye’nin rekabetçi ve dışa açık yapısı sürecek. Biz bugüne kadar hangi sözü verdiysek yerine getirdik. Aynı şekilde devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.