İstanbul’da beton mikseri dehşeti

Kaza, geçtiğimiz Çarşamba günü saat 13.00 sıralarında Sultangazi Esentepe Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, 80 yaşındaki Altun Can, göz ameliyatı öncesi muayene olmak için sabah saatlerinde minibüse binerek hastaneye gitti. Hastanedeki işlerini halleden yaşlı kadın, evine gitmek üzere öğle saatlerinde tekrardan minibüse bindi. Kısa bir süre sonra bulvara gelen minibüs sürücüsü, yaşlı kadını kırmızı ışık yandığı esnada indirdi. Minibüsten inen Can, yolun karşısına geçmek istediği sırada seyir halinde olan Ahmet Çelik idaresindeki 34 ES 0139 plakalı beton mikserinin altında kalarak ağır yaralandı.

Hastanede hayatını kaybetti, sürücü serbest bırakıldı

Çevredeki vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekibi sevk edildi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, ağır yaralanan yaşlı kadını yaptıkları ilk müdahalenin ardından ambulansla Gaziosmanpaşa Taksim İlkyardım Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırarak tedavi altına aldı. Ameliyata alınan kadın, olaydan 2 saat sonra yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Kazayla ilgili asli kusur yüzde 90 oranında ölen kadına, yüzde 10 ise beton mikseri sürücüsüne verildi. Polis ekipleri tarafından gözaltına alınarak Gazi Polis Merkezine götürülen sürücü Çelik ise ifadesinin alınmasının ardından serbest bırakıldı.Öte yandan kaza anı güvenlik kameralarına yansıdı. Görüntülerde yaşlı kadın minibüsten iner inmez beton mikserinin altında kalıyor.

Yakınları olay yerinde sinir krizi geçirdi

Kaza sonrası yaşlı kadının kız kardeşi, oğulları, kızları, torunları, yakınları ve komşuları olay yerine geldi. Kadının kardeşinin ve komşularının sinir krizi geçirdiği olay yerinde oğulları ve yakınları da duruma isyan etti. Aile hem minibüs sürücüsüne hem de beton mikseri sürücüsüne tepki gösterdi. Yaşlı kadının ailesi minibüsün Altun Can’ı yaya geçidinde indirmediğini söyledi. Şoför Çelik’in ise ifadesinde, Can’ı kör noktada kaldığı için göremediğini ifade ettiği öğrenildi.

Minibüsler yine aynı yerde yolcu indirdi

Öte yandan, yaya geçidinin olmadığı ve olayın yaşandığı yerde minibüslerin yolcu indirmeye ve almaya devam etmeleri dikkat çekti. Kırmızı ışıkta durduğu esnada ölen kadının yakınları tarafından "Neden burada yolcu indiriyorsun yanlış değil mi?" sorusuna, minibüs şoförü, "Haklısınız" demekle yetindi. Beton mikserleri ve hafriyat kamyonlarının ise yine aynı hızla dikkatsizce seyir ettileri gözlendi.

“Annemi toprağa vermeden şoför tahliye olmuş”

Ölen kadının oğlu Emsal Can, “Annem hastane dönüşü minibüs ile burada iniyor. Minibüsün arkasındaki beton mikseri hareket edince, annem aracın altında kalıyor. Şoför annemin kör noktada kaldığını söylüyor ama anneme şoför mahallinden vuruyor. Sonrasında 3 teker eziyor sonra rahmetli oluyor. Annem tekerliğin altındayken çok kötü durumdaydı, böyle bir şey anlatılamaz. Annem kız kardeşlerimin yanında yaşardı. Annem rahmetli olduktan sonra araştırdım. Burada yaşanan kaza ilk değilmiş. Dikkatsizlikten bu kazalar yaşandı. Ancak ne hikmetse daha annemi toprağa vermeden şoför tahliye olmuş. Kazada annemi suçlu bulmuşlar. Adalete de güveniyoruz ama bir köpek öldürdüğünde cezası ağır oluyor, insan öldüğünde böyle mi oluyor. Ayrıca ne şoförden ne de çalıştığı firmadan taziyeye gelen olmadı. Arayan soran yok, bu böyle ne olacak” dedi.

“Benim acımı dindirsinler”

Can’ın kardeşi Türkan Tok ise “Kardeşimin acısını çeksinler. Bu yoldan bunları kaldırsınlar, benim kardeşim gitti. Benim bir şey diyemiyorum, konuşamıyorum. Allah aşkına benim acımı dindirsinler. Ben dayanamıyorum” diyerek feryat etti.

“İnsan hayatı bu kadar ucuz mu?”

Can’ın torunu Zehra Karakaya ise “Ben kazadan sonra yanına gittim, anneanne beni duyuyor musun dedim. Gözlerini açtı, oynattı elimi tuttu. Bende ona elimi tut dedim, elimi sıktı yani kendindeydi. Gel de burada anneannem suçlu deyin. 80 yaşındaki bir kadının ne suçu olabilir ki, gözü görmüyor etmiyor. Dibinden de gitse fark etmiyor, 1 metre mesafe olamaz. Herkes kendini kurtarmanın derdine düştü. Bir hayvana köpeğe araç çarpsa dünya ayaklanıyor. Bir insan canı bu kadar mı ucuz? 24 saat geçmeden serbest bırakıldı. Dün de burada kaza oldu, sürekli burada kaza oluyor” ifadelerini kullandı.

Öte yandan, ölen Altun Can, geçtiğimiz Perşembe günü ikindi vakti Eyüp Yeşilpınar’daki Veysel Karani Camii’nde cenaze namazının kılınmasının ardından Yeni Alibeyköy Mezarlığına defnedildi. Polis ekiplerinin olayla ilgili başlattığı incelemesi sürüyor.