Şebnem Burcuoğlu’nun kitabı “Kocan Kadar Konuş”, sinema filmi oldu. Geçtiğimiz cuma günü vizyona giren filmin Ankara özel gösterimi, Taurus AVM Cinemarine’de yapıldı. Filmin galasına; oyuncular ezgi mola , Murat Yıldırım, İsmail İncekara, Romina Özipekçi, Begüm Öner ve Gül Arıcı ile yönetmen Kıvanç Baruönü katıldı. Ekip, filmin sonunda salona gelerek izleyicilerle buluştu. Filmin oyuncuları, gösterilen ilgiden ve beğenilerden duydukları memnuniyeti dile getirdi.
Filmin renkli ve her yaş grubunun izleyebileceği enerjide olduğunu belirten güzel oyuncu Ezgi Mola, canlandırdığı ‘Efsun’ karakterinin gerçek aşkı, sevgiyi, dürüstlüğü aradığını ama diğer kızlar gibi numara yapmayı, trip atmayı, erkeği parmağının ucunda oynatmayı bilmediğini anlattı.
TÜM KIZLAR EMPATİ KURACAK
Filmin sloganının ‘Yüzde yüz Türk kızı’ olduğunu ifade eden Mola, Efsun’nun filmi izleyen bütün kızların empati kurabilecekleri ve kendinden bir şeyler bulabilecekleri bir kız olduğunu aktardı.
KADINLARIN SORDUĞU SORULAR
Mola, “Türk kızı ama çok evrensel de bir şey. Sadece duygularımızı söyleyiş şeklimiz değişiyor. Acaba ilişki olacak mı, evlilik olacak mı, çocuk olacak mı? gibi sorular, tüm dünyadaki kadınların sorduğu sorular” diye konuştu.
FİLMİN İKİNCİSİ KONUŞULUYOR
Filmin ikincisinin şimdiden konuşulduğunu belirten Murat Yıldırım da, canlandırdığı ‘Sinan’ karakterinin güvenilir, yalanı olmayan, olduğu gibi görünen ve iyi kalpli bir adam olduğunu söyledi.
KENDİN OLMAKTAN BAHSEDİYOR
Yönetmen Kıvanç Baruönü de, filmle ilgili olarak “Kitabı okuduğunuzda bir çırpıda biten sıcak bir dili vardı. Her okuyan kendi iç dünyasına göre yorumluyor. Uyarlama yapmak zordur ama gelen yorumlar, galiba bu işin üstesinden geldiğimizi gösteriyor. Biz filme uyarlarken kitabın genel akışına bağlı kaldık. Ama karakterleri biraz daha derinleştirmek ve komedisini artırmak adına sahneler ekledik. Film aslında kendin olmaktan bahsediyor. Efsun ve Sinan’ın mutluluğu yakaladıkları yer de, toplumsal baskıların onları bir yola sokmaya çalıştığı ortamda kendilerini buldukları yer oluyor. Son yıllarda her şeyin, herkesin içten pazarlıklı olduğu bir dönemde belki de insanların kendi içinde dönmesi daha doğru olacak gibi” dedi.